SHARKI ve SHIIR
  
  
  
  Hem kızdım, hem güldüm halime. 
Sonra dedim ki, 
Söz ver kendine! 
Denizleri seviyorsan, 
Dalgaları da seveceksin. 
Sevilmek istiyorsan, 
Önce sevmeyi bileceksin. 
Uçmayı seviyorsan, 
düşmeyi de bileceksin 
Korkarak yaşıyorsan, 
Yalnızca; hayatı seyredersin... 
NIETZSCHE
  
  zehni - 3. Apr, 11:39
  
  
 
  
  
  
  Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?
Hiç vaktiniz yok,      
"Fast live", "Fast food", "Fast music", "Fast love"...
Dikte ettirilen "yükselen değerler", "in" ler, "out" lar...
Buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi.
Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar, Size sesleniyorum!
Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini?
Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?
İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza?
Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız?
Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir?
Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman?
Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını?
Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında?
Koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda?
Bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?
Müşfik KENTER
  
  zehni - 3. Apr, 11:39
  
  
 
  
  
  
  Dün güzel bir kadin geçti
Kabrimin yakinindan
Doya doya seyrettim
Gün hazinesi bacaklarini
Gecemi altüst eden
Söylesem inanmazsiniz
Kalkip verecek oldum
Düsürünce mendilini
Öldügümü unutmusum.
Cahit Sitki Taranci
  
  zehni - 21. Mar, 11:38
  
  
 
  
  
  
  Her sabah her seher gelir geçersin 
Her sabah her seher gelir geçersin 
Kanımı kadehe koyar içersin   
Ne beni alır ne de geçersin     
Yetmez mi insafsız senden çektiğm           
Eymeli yavrum eymeli     
Fistan yere değmeli     
Bir yiğidin sevdiği dünyalara deymeli           
Ben bu sazı çala çala yoruldum     
Kımetimi bilmezlere kul oldum     
Evvel altın idim şimdi pul oldum     
Yetmez mi insafsız senden çektiğm           
Eymeli yavrum eymeli     
Fistan yere değmeli     
Bir yiğidin sevdiği dünyalara deymeli 
Makam  : Hüseyni   
Usül  : Nim sofyan 
Beste  : Anonim 
Güfte  :
  
  zehni - 16. Mar, 12:11
  
  
 
  
  
  
  Unutma hakiki erkek, yüzlerce erkekten meydana gelir.
Zaten bir zaman sonra, yüzlerce erkeğin sana verebileceğini,
bir erkekten beklemeyecek kadar olgunlaşmış olacaksın sen de... 
Bir kadının aradığı o bir tek erkek, 
her zaman için hayali bir varlıktır. Hiç olmamıştır....
Her erkekte, aradığın erkeğin yanlızca bir parçasını bulursun.
Gerçek bir kadın için, gerçek bir erkek, Allah gibidir, her yerdedir ve hiçbir yerdedir.
Aşk da budur zaten!
Başka bir şey değil.
Aramaktan vazgeç demiyorum, bulmaktan vazgeç...
Kadınlar ağlamak için bir erkeğin omzuna ihtiyaç duyarlar...
Ama başı dolu kadınlar, erkeğin omzuna ağır gelir... 
Erkekler kadında kontrol edilebilir zekâ, kontrol edilebilir başarı, kontrol edilebilir yetenek ister.
Yani kadının sahip oldukları, erkeğin kontrolünü aşmaya başladığında ilişki biter...
Murathan Mungan
  
  zehni - 22. Feb, 22:36
  
  
 
  
  
  
  'Bazen yıldızları süpürürsün, farkında olmadan/ Güneş kucağındadır, bilemezsin/ Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür/ Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın/ Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın/ Uçar gider, koşsan da tutamazsın...'
W.Shakespeare
  
  zehni - 3. Nov, 14:49
  
  
 
  
  
  
  
BIR GÜVERCIN UCURDUM UZAKLARDAN
GÖZLERINDE UMUT, KANATLARINDA HUZUR,
BEMBEYAZ TÜYLERINDE BARIS,
MINICIK KALBINDE SEVGI
VE GAGASINDA BIR NOT:
IYI BAYRAMLAR
Şükran
(BU YAZI BANA AIT DEGIL, HOSUMA GITTI VE SIZLERLE PAYLASMAK ISTEDIM ;-))))
  
  yilmaz - 24. Oct, 22:24
  
  
 
  
  
  
  
    Zahid bizi tan eyleme
    Hak ismin okur dilimiz
    Sakın efsane söyleme
    Hazret'e varır yolumuz
    Sayılmayız parmağ ile
    Tükenmeyiz kırmağ ile
    Taşramızdan sormağ ile
    Kimse bilmez ahvalimiz
    Erenler yolun güderiz
    Çekilip hakk'a gideriz
    Gaza-yı ekber ederiz
    İmam ali'dir ulumuz
    Erenlerin çoktur yolu
    Cümlesine dedik beli
    Gören bizi sanır deli
    Usludan yeğdir delimiz
    Tevhid eden deli olmaz
    Allah deyen mahrum kalmaz
    Her seher açılır solmaz
    Bahara erer gülümüz
    Muhyi sana olan himmet
    Aşık isen cana minnet
    Elif allah mim muhammed
    Kisvemizdir dalımız 
Bezcizade Muhyiddin
TA'N ETMEK: Arapça, ta'n dürtmek demektir. Kınamak ve aleyhde bulunmayı da ifade eder. Ta'n eden bizden, ettiren ise bizden değil: Bu, taş atan bizden, attıran bizden değil anlamında da kullanılır. Bu söz, tasavvuf yoluna giren kişinin, bağlı bulunduğu yola tenkit getirecek davranışlarda bulunmaktan sakınması, ölçülü olması ve dikkatli konuşması gerektiğini bildirir. Bu konuda Kur'an'da da şu mealde bir uyarı vardır: "Onların Allah'tan gayrî taptık (ilah) larına sövmeyin, sonra onlar da bilmeyerek Allah'a söverler..." (En'âm/108).
Bkz. orj. link
 
  
  
  
  İşte Birsen, o cilveli kız; 
Saçları yüzüne dökülen, 
Gözgöze geldik, a Mübeccel! 
Güldü, meğersem Semihaymış! 
Konuşunca tanıdım, Türkân! 
Oturdu, baktım Nazmiye'dir. 
Müjgân oluvermiş öperken! 
Soyundu, gördüm ki o değil.   
Sahiden sen kimsin güzelim? 
NÜ 
Uykusuz gecemde bir kadın! 
Gözlerinin ay ışığında 
Vücudu kar beyazlığında; 
Saçları bir hazine altın.   
Ne ateşimden haberi var, 
Ne bilir çıplak olduğunu; 
Varlığını ve yokluğunu 
Duymadan güzel ve bahtiyar! 
CAHİT SITKI TARANCI
  
  zehni - 5. Oct, 20:40
  
  
 
  
  
  
  Ben kitab-ı kâinatı hatmetmiş sanırdım sevgilim, 
Kadd-i mevzunun görüp tekrar eliften başladım..
  
  zehni - 27. Sep, 19:21