pen36 header icon36

Horon

Horonun kökeni ve kelime anlamı :

Türkler, tarihin akışı içinde Orta Asya'dan batı dünyasında doğru akarken, hiç kuşkusuz sosyal kültürel özelliklerini de birlikte götürmüşlerdir. Yoğun göç dalgaları ve tutulan yeni ''yurtluklar-vatan''da karşılaşılan değişik ulus ve halklarla da etkileşimde bulunmuşlardır. 1071 öncesi ve sonrasında Anadolu'ya akmaya başlayan Türk-­Budun-Boy ve Oymakları çok kısa bir zaman diliminde Anadolu'yu Türkleştirip, İslamlaştırırlar. Yalnız Türkler, Anadolu'nun ötesindeki Türk ellerinde İslamiyet'i her ne kadar benimsememişlerse de eski ''Gök dinleri'' ya da ''şamanist'' inanımlarının kalıntılarını çağımıza dek yaşatabilmişlerdir. Bugün Anadolu'nun kırsal ve dağlık kesimlerinde, Orta Asya'nın kültürel özelliklerini şamanist inanımlarını görmek mümkündür.

Yunan horon-grek kelimesi ile büyük bir benzerlik gösteren horonun nereden geldiği hakkında bazı fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan birisi Yunanlıların Karadeniz'in doğu sahillerine yerleşmiş olması, bir diğeri ise; horonun kemençe gibi Cenevizlilerden kalmasıdır. Gerçekten Fransa'da ''Carole'' adı ile tanınmış bir oyun vardır ki bir halka oluşturularak oynanırdı. ''Carole'' kelimesini Fransızca sözlükler bozuk Latince ''Carola'' olarak gösteriyorlardı. Ancak, bu kelimenin diğer şekilleri olan ''Harol , Horol'' kelimeleri ve oyunun kalabalık oynanması dikkate alınırsa, Fransız oyunu ile Doğu Karadeniz oyunu (Horon) arasında şaşırtıcı bir benzerlik göstermektedir. O halde Yunanca horon-grek nedir?
-Hora, raks, dans Yunanca- Türkçe sözlükte;

1. Takım, grup

2. Bir kilisenin görevlilerinden oluşan kilise korosu

3. Kilise görevlilerinin kilisede durdukları yer.

Şimdi karşılaştırmaya geçelim:

a. horon-grek kelimesinde ''topluluk'' esas olarak görülüyor. Bu Karadeniz horonlarında da böyledir.

b. horon-grek kelimesinin üçüncü maddesi ''kilise görevlilerinin kilisede durdukları. yer'' dir. Kelimenin bu anlamı ile Carole kelimesinin ikinci anlamı olan ''Halka şeklinde oynanan oyun'' arasında açıkça görülen bir ilişki vardır.

Mimari ve kuyumculukta daire teşkil eden birçok şeye ve 18. yy'da kilisedeki koro dairesine Carole deniyordu.

Yukarıdaki karşılaştırmalar gösterir ki, Horon, Carole ve horon-grek kelimeleri arasında bir anlam birliği oluşturur.

Şimdi de bunlarla ilişkili olan diğer bir kelime üstünde duralım.

Xor (hor) veya Kör -Destan söylenirken nakarat

xoroy (horoy)-Sırayla durmak (Pekarski-Yakut sözlüğü)

Esas vasıfları ''topluluk'' olan bu Yakutça kelimeler ile Karadeniz horonu, Fransız

''carole''sı ve Yunanca horon-grek arasındaki anlam birliğini tespit ettikten sonra yukarıdaki araştırmalarımızı şöylece özetleyebiliriz:

Horon, Carole, horon-grek ,Hor, Kör, Horoy kelimeleri birbirlerinden ayrı olmayıp, aynı Hor kökünün muhtelif şekilleridir.

Bu açıklamalarla yöredeki ''horom'' ve ''horon'' kelimelerinin kullanımı arasında benzerlik olduğu görülmektedir. Horom; mısır saplarının ve çayır (ot) 'ların 10-15 kucak bir araya getirilerek dikey durumda yığılıp, tarlada bulunan ''KABAK DEVEKLERİ'' ile üst kısımdan bağlanmasıdır. Başka bir deyişle daire (halka) şeklinde sıkıca bağlamaktır.

Yöre oyunlarını oynarken bir arada toplanarak sıkıca elele tutup daire halinde horon kurmalarındaki şekil ve benzerlik Horon ile Horom sözcüğünün gerek mana gerekse kelime yapısı bakımından birbirini tamamlamaktadır. Horona başlarken ''Hayde bir horom kuralım'' sözü, bir araya toplanıp, sıkıca birbirimize bağlanalım demekten başka bir şey değildir.

Karadeniz'de yalnız başına iş yapmak çok zor olduğundan horon; Karadenizlinin her işte elele verilmesini, birlikte çalışmaya duyduğu ihtiyacı anlatmasıdır.

Doğa yapısının sert ve dağlık oluşu, denizinin ve havasının kararsızlığı horon oyunlarında göze çarpar.

''Mısır Gumulları hep, beraber bağlanır;
İşte, horoncular da, öyle halkalanırlar...


Dizili horon ise, bel bellmek gibidir;

Tavaya birer birer, hamsi dizilmesidir...

Omuz titretmeleri, hamsi can çekişmesi;

Çıkarılan o sesler, rüzgarın ıslık sesi...

Hele o silkenmeler, ağaçlarda fırtına;

O çabukluk benziyor, martı kanatlarına..

Dalgalar gider-gelir, bir kararda durmazya;

Horoncular da öyle, uyar davul zurnaya...

Kemençe; horonun sevgi küpü, kaşığıdır;

Neş'eli zannederler, en garip aşığıdır...

Horon; yağmur duası, horon, çareye koşmak;

Zafer için zıplamak,, yahut suyu okşamak...

Horon; tetikte dumrak, kayık küreği çekmek;

Horonda alın teri, horonda emek çekmek...

Horon bayram yapmaktır, halk murada erince;
Canlanmayan var mıdır, oynayanı görünce.
      Bu sevinç gösterisi, hem bolluk, hem bereket, 
      Dağ-bayır, iniş-çıkış, elbet lazım hareket. .. 

      Horon deyince akla Akçaabat geliyor, 
      Bunu hem Türkiye ve hem de Dünya biliyor. .. 

      Karadeniz horonu, horonların beyidir,
      Karadenizli korkmaz, eğlenceden bellidir... 

      Fişek, saat ve çizme seferberlik işidir,
      Kalleşlik edenleri hesaba çekişidir... 

      Horon, bir oyun değil, bir folklor kanunudur, 
      Oyna horoncu oyna,i horon, milli konudur... '' 

Horonlar Üç Bölümden Oluşur

1. DÜZ HORON BÖLÜMÜ: Horon oynanmaya başlarken ağır tempoda oynanır. Bundan ötürü oyunun bu bölümüne ''ağır horon bölümü'' de denir. Oyun halkası saat ibresinin tersi yönünde döner. Söylenen türkülere ellerle tempo tutulur. Müzik ne kadar yüksek tempolu çalınırsa, oyuncular da o kadar kıvrak ve hareketli olurlar. Ritim arttıkça vücut dikleşir, kollar yukarıya kalkar. Gelen komutla ''yenlik yenlik'' ''alaşağı'' ya da ''ufak ufak'' diğer oyuncular da uyarılarak doğrudan sert bölüme geçildiği gibi yenlike bölüme de geçilir.

2. YENLİK BÖLÜMÜ: Kollar aşağıya iner, dizler kırık ve bel kısmı dizlerin açısında öne doğru eğiktir. Kol çıkarmalar ve omuz sallamalar bu bölümde ön plandadır. Adımlar geriye, yana ve öne basarak belli alan içinde gezinilir. Vücudun yapmış olduğu çalımlar yumuşak ve hafiftir. Oyunun ritmi düz horon bölümüne oranla biraz daha hızlıdır. Komutçudan gelen ''alaşağa'', ''aloğlum'', ''kimola'', ''taktum'', ''yıkoğlum'' veya ''ıslık'' şeklinde gelen komutla sert bölüme geçilir.

3. SERT BÖLÜMÜ: Diğer bölümlere nazaran hareketler daha sert ve canlıdır. Omuz sallamalar daha seri, ayaklar yere daha sert basar. Oyunun en gösterişli, temposunun oldukça yüksek olduğu ve oyuncuların tüm yeteneklerini ortaya koyduğu bir bölümdür. Oyuna devam edilecekse tekrar düz horon bölümüne geçilir.


(Selim Cihanoğlu-Trabzon'da oynanan horonlar)

Trackback URL:
https://yilmaz.twoday.net/stories/451943/modTrackback

Ara

 

Vesaire

Ç ç Ğ ğ İ ı Ö ö Ş ş Ü ü

»» Türk Harfleri Çevirmeni

»» Bize Ulaşın
»» RSS:Başlıklar

Arşiv

December 2004
Sun
Mon
Tue
Wed
Thu
Fri
Sat
 
 
 
 1 
 9 
14
 
 

Sıcağı sıcağına

https://static.twoday.net/ yilmaz/images/DX07N_4UMAAC zhh.jpg
https://static.twoday.net/ yilmaz/images/DX07N_4UMAAC zhh.jpg
zehni - 9. Mar, 17:18
von Blogger zu Blogger
Würdest Du mir ein Interview geben? Ich schreibe unter...
ChristopherAG - 5. May, 01:06
Su akıyor ve ben gidiyorum...
Sonra fark ettim ki Su akıyor rüzgar esiyor Yağmur...
zehni - 15. Apr, 13:42
Sana..
Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmuş sana Mey süzülmüş...
zehni - 15. Apr, 13:32
Görenlere Aşk ola
Asik olan ummana düser vay vay vay Hayvan gelir insan...
zehni - 25. Dec, 16:15
İnek nasıl kaşınır?..
İNEĞİN köydeki Atatürk büstüne sürünmesi ve büstü devirip...
zehni - 26. May, 20:22
Takvimlerden haberin...
GECELER DÜŞMAN Söz - Beste : Adnan Ergil Takvimlerden...
zehni - 26. May, 20:19
DİNİ YİRMİ KURUŞA SATMAYANLAR
Londra'daki caminin yeni imamı şehre gitmek için hep...
zehni - 10. Apr, 12:48
UPANİŞADLAR
İnsanlığın en eski felsefe eserleri. 4000 yıl önce,...
zehni - 17. Mar, 18:20
YEM BORUSU
Görmüyoruz sanmayın içyüzünü işlerin, O doğru duruşların...
zehni - 14. Mar, 13:02

Users Status

You are not logged in.

Durum

Online for 7160 days
Last update: 15. Jul, 02:03

turkey




Get Firefox!
Get Thunderbird!

CiDDi CiDDi
FUCKUELTE HAYVANI
gayriciddi
KOESHEM
OKUMUSH CHOCUK
SHARKI ve SHIIR
ya$ayarak
Profil
Logout
Subscribe Weblog