pen36 header icon36

Sunday, 11. March 2007

Yaban ördeği veya maymun olmak

Yaşadığımız zamanın bozucu özelliklerinden birinin bireyciliğin kutsanması olduğunu söylemek mümkün. Oluşturulan yeni hayat tarzının esası bir bakıma bu kavram üzerine kuruldu. "Hayat kısa keyfine bak diyorlar." Neoliberaliz-min yaratmak istediği toplum, haksızlığa, eşitsizliğe ve zulme itiraz etmek yerine, kendilerini "kurtarmaya" çalışan ve kendi başlarına gelmedikçe sorunlara seyirci kalan insanlardan oluşan bir toplumdu. Başlangıçta garipsenen "Dayanışma" kavramının parti adına eklenmesi bu bakımdan önemliydi. İlk bölüm bu konuda:

"Öteden beri insanın kendi çıkarını her şeyin önüne almasının ve 'ben' kavramının bir tür 'bencilliğe' varmasının "doğal" olduğu varsayılır ve bu konuda doğadan örnekler verilir. Bu konuyla ilgili olarak şöyle bir deney aktarılır:

Bir maymunu yavrusu ile birlikte bir kafese kapatmışlar ve sonra kafesin iletken olan zeminini ısıtmaya başlamışlar. Zemin ısındıkça iki maymun da önce zıplamayarak ayaklarını yanmaktan kurtarmaya çalışmışlar. Isı biraz daha artınca anne maymun önce yavrusunu kurtarmak için kucağına almış. Ama sıcaklık dayanılmaz hal alıp artık ayaklarını iyice yakmaya başlayınca, yavrusunu yere koyup üstüne çıkmış.

Bu şekilde bireyin kendi çıkarını temel almasını haklı çıkarmak için verilen örneklere karşı, yaban kazlarının veya kargaların kendi içlerindeki dayanışmayı gösteren örnekler de var.

Bir yaban ördeğinin yumurtaları arasına keklik yumurtası da karışmış. Kuluçkaya yatan ördeğin yumurtalarından birçok yavru çıkar ve ördek, onların arasındaki kekliği de sahiplenir. Hep birlikte kırda dolaşırken, yavrulardan birini kapmak isteyen tilkinin saldırısıyla karşılaşırlar. Ama anne ördek, yavrulardan hiç olmasa birini, belki keklik yavrusunu vererek kendi canını kurtarabilecekken, tilkiye karşı koymaya çalışır. Bir tek yavrusunu feda etmektense kendi canını ortaya koyar."

İnsanın atasının maymun olduğu söyleniyor. Ama bakarsanız yaban ördeği olmak bile maymun olmaktan iyi gibi görünüyor!

İkinci aktaracağım yazı bölüm felsefeden: Sizce herşey bölünebilir mi? diye başlıyor:

"Bölünemez derseniz, söyleyeyim, Elea'lı-lar da sizin gibi düşünüyordu. Bazı şeylerin bölünebilir bazı şeylerin bölünemez olduğu fikrini de kabul etmiyorlardı. Parçalara ayrıla-mayan birşey, parçalardan yapılmış olamayacağından bu iki türün tek kökeni olamaz demişlerdi. Herşeyin ardında tek töz varsa, mantıksal olarak değişme saçmalıktır diyordu Ele-alı Parmenides (M.Ö. 510). Bölünür derseniz, yandaşlarınız arasında Tales'i (M.Ö. 600), Pi-tagoras'ı (M.Ö. 525/500), Herakleitos'u (M.Ö. 500) bulacaksınız. Onlarsa, her şeyin başka tek şeyden doğduğunu, tek temel töz bulunmasına karşın şeylerdeki çeşitliliğin kaynağının bu olduğunu, Tek'in çok olduğu sürecin değişme süreci olduğunu ileri sürüyorlar. Par-menides'in öğrencisi Zeno (M.Ö. 489), dünya çoğuldur ve birimlere bölünebilir iddiasını saçmaya indirgeyerek değişmenin olmadığını anlatabilmek için hareket problemini bakın nasıl ele almış.

Bir yarış kulvarı düşünün; uzunluğu x olsun. Herşey bölünebilirse, yarış kulvarı da bölünebilir. Koşucu sonraki noktaya varabilmek için önceki noktayı geçmek zorundadır. Öyleyse kulvarın sonuna, tam yarısındaki noktayı (x/2) geçmeden ulaşamaz; kalan uzunluk da ikiye bölünebilir, benzerlikle kulvarın 3X/4 mesafesinin bitim noktasını geçmeden bitişe ulaşamaz. Kalan mesafe gene ikiye bölünebilir. Her yarılamadan sonra geride bir kalan vardır ve bu kısımda bölünebilir olduğundan bölme işlemi sınırsızdır (x/2+x/4+x/8+ ....). Demek ki yarışçı koşuyu tamamlayabilmek için sonsuz sayıda noktayı geçmek zorundadır. Koşucunun bitiş noktasına vadığını hepimiz bildiğimize göre bunu sonlu sayıda anda (moment), t gibi bir sürede yapmştır. Sonsuz sayıda nokta sonlu zaman miktarında nasıl aşılabilmiştir? Buna dayanarak Zeno, hareketin dolayısıyla değişmenin açık bir tanımının bulunmadığını, çokçu dünya anlayışının çözümsüz saçmalıklara indirgendiğini ileri sürüyor. Elea, okulunun iddia ettiği gibi hareketin bir yanılsama olduğunun kabul edilebileceğini söylüyor.

Hegel'in, "diyalektik Zeno ile başlar" dediği ve Engels'in Anti-Dühring'te "hareket çelişkidir" diye yazdığı dikkate alınırsa problem üzerinde önemle düşünmeye değer."

OM (Alintidir)

Ara

 

Vesaire

Ç ç Ğ ğ İ ı Ö ö Ş ş Ü ü

»» Türk Harfleri Çevirmeni

»» Bize Ulaşın
»» RSS:Başlıklar

Arşiv

March 2007
Sun
Mon
Tue
Wed
Thu
Fri
Sat
 
 
 
 
 1 
 2 
 3 
 4 
 5 
 6 
 9 
10
12
13
14
15
18
19
20
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
 

Sıcağı sıcağına

https://static.twoday.net/ yilmaz/images/DX07N_4UMAAC zhh.jpg
https://static.twoday.net/ yilmaz/images/DX07N_4UMAAC zhh.jpg
zehni - 9. Mar, 17:18
von Blogger zu Blogger
Würdest Du mir ein Interview geben? Ich schreibe unter...
ChristopherAG - 5. May, 01:06
Su akıyor ve ben gidiyorum...
Sonra fark ettim ki Su akıyor rüzgar esiyor Yağmur...
zehni - 15. Apr, 13:42
Sana..
Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmuş sana Mey süzülmüş...
zehni - 15. Apr, 13:32
Görenlere Aşk ola
Asik olan ummana düser vay vay vay Hayvan gelir insan...
zehni - 25. Dec, 16:15
İnek nasıl kaşınır?..
İNEĞİN köydeki Atatürk büstüne sürünmesi ve büstü devirip...
zehni - 26. May, 20:22
Takvimlerden haberin...
GECELER DÜŞMAN Söz - Beste : Adnan Ergil Takvimlerden...
zehni - 26. May, 20:19
DİNİ YİRMİ KURUŞA SATMAYANLAR
Londra'daki caminin yeni imamı şehre gitmek için hep...
zehni - 10. Apr, 12:48
UPANİŞADLAR
İnsanlığın en eski felsefe eserleri. 4000 yıl önce,...
zehni - 17. Mar, 18:20
YEM BORUSU
Görmüyoruz sanmayın içyüzünü işlerin, O doğru duruşların...
zehni - 14. Mar, 13:02

Users Status

You are not logged in.

Durum

Online for 7161 days
Last update: 15. Jul, 02:03

turkey




Get Firefox!
Get Thunderbird!

CiDDi CiDDi
FUCKUELTE HAYVANI
gayriciddi
KOESHEM
OKUMUSH CHOCUK
SHARKI ve SHIIR
ya$ayarak
Profil
Logout
Subscribe Weblog