pen36 header icon36

SHARKI ve SHIIR

Saturday, 13. November 2004

Sen utan

Yanmıyor canım korkma
Sensizliği zaten yaşıyordum
İstediğim sadece söylemendi gidişini
Ördüğün duvarlar arkasında
Kendini saklamanın sebebiydi sorularım
Kara kaşın kara gözün için gelmedim ardından
Aşkından ölüyorum demek değildi aramalarım
Adam gibi adam bildim ya seni
Adamlık bekledim
Biraz da cesaret
Bilemedim korkaklığını
Oysa 'özledim' deyip gelecek kadar cesurdun
Sadece yaz kıpırtısımıydı ateşin
Konuşmaktan kaçmak mı seni haklı kılan
Ya da beni suçlu kılan kaçtıkça kovalamam mı
Üzerime yıkamazsın gidişini
Kendine bile itiraf edemeyecek kadar
Tedirgin dilin
Ya duygularına yenilmekten çıkmıyorsun karşıma
Ya da yalandı yaşadıklarımız deyip
Leke sürdürtmemek için adamlığına
Gözümde yaş gördükçe utanırmış adamlığından
Kalem tutan elleri kadar severmiş . miş.. miş
Seni unutmamı istiyorsun şimdi
Peki!
Sil haritadan Ege'nin mavisini
Gecenin bir vakti uyanışımızda
Baktığımız yıldızları sök al karanlıktan
Tenine damlayan dolunayı karala
Sana yakıştırdığım şiirleri yak
Ve bende bıraktığın seni çek al yüreğimden
Yirmidört saat düşünmekten yoruldum
Sensiz senin için soluklamak zor sabahları
Yastığa düşünce kurudu neden, niçinlerine bahanem
Gözlerim düştükçe cüzdanımda resmine
Gülüşünün tokadını yedikçe ıslak yanağım
İnancım kayboluyor aşka
Ya ben sevmeyi beceremedim
Ya sen sevilmeyi hazmedemedin.
Seni unutmamı istiyorsun şimdi
Peki!
'Seviyorum seni, ekmeği tuza banıp yer gibi'
Söyle Nazım'a gittiği yere götürsün bu dizeleri
Depremler olsun
Kırılsın Nevizade'de bizi buluşturan masa
Aşkımıza şahit olanlar üzülmesin
Ben bu aşkı sensiz de yaşarım elbet
Sevgimi sensiz de çoğaltırım
Yirmidört saatim sen olduktan sonra
Bedenin olmuş olmamış ne fayda
Sen utan sessizce gidişinden.
Sen utan..

Ekim-2004 / Arzu Altınçiçek

Wednesday, 10. November 2004

Gazel

Öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür
Men kimem sâkî olan kimdür mey û sahbâ nedür

Gerçi cânândan dil-i seydâ içün kâm isterem
Sorsa cânân bilmezem kâm-i dil-i seydâ nedür

Vasldan çün asik-i müstâgni eyler bir visal
Asika masukdan her dem bu istignâ nedür

Hikmet-i dünyâ vü mâfiha bilen arif degül
Arif oldur bilmeye dünyâ vü mâfiha nedür

Ah u feryâdun Fuzûlî incidübdür âlemi
Ger belâ-yi isk ile hosnûd isen gavga nedür

Fuzuli .

(atif 17.02.04)

Tuesday, 26. October 2004

Hayyam

hayyam
(sükran 26.10.04)

Saturday, 23. October 2004

...

Cennette huriler varmis, kara gözlü;
Içkinin de ordaymis en güzeli.
Desene biz çoktan cennetlik olmusuz:
Bak, bir yanda sarap, bir yanda sevgili.

Bir elde kadeh, bir elde Kuran;
Bir helaldir isimiz, bir haram.
Su yarim yamalak dünyada,
ne tam kafiriz,
ne tam müslüman!

Gün uzun türküsünü bitirdi
Karli dallara yürüdü karanlik
Yalnizlik çekilmez bu vakit
Delirdi denizde yosun çayda balik
Gel artik

Gülten AKIN

Saturday, 16. October 2004

Ya Evde Yoksan

Aşkınla ne garip hallere düştüm.
Her şeyim tamam da bir sendin noksan,
Yağmur taş demeden yollara düştüm.
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Elbisem gündelik,pabucum delik,
Haberin olsa da sobayı yaksan.
Yağmur iliğime geçti üstelik,
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Sarhoşsan kapıyı çaldığım anda,
Fahişeler gibi açık saçıksan,
Bir de ufak rakı varsa masan da,
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Bakkala gitmeme lüzum kalmasa,
Durumu anlardın,takvime baksan,
Allah vere misafirin olmasa,
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Kıvırcık marulun vardır inşallah,
Bir salata yapsan,bol limon sıksan,
Senin de iştahın iyi maşallah,
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Sabahlara kadar içsek,sevişsek,
Ne ben işe gitsem,ne sen ayıksan,
Derin bir uykunu içine düşsek,
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Ne kadar üşüdüm,nasıl acıktım,
İlk önce sıcacık banyoya soksan,
Sanırsın şu anda denizden çıktım,
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Yanlış mı aklım da kaldı acaba?
Muhabbet sokağı numara doksan,
Boşa mı gidecek ,bu kadar çaba,
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Ya yolu kaybettim,ya ben kayboldum,
Ne olur bir yerden karşıma çıksan,
Tepeden tırnağa sırılsıklamım,
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Cemal Safi

Thursday, 12. August 2004

Gitmek

Bugünlerde herkes gitmek istiyor. Küçük bir sahil kasabasına,
bir başka ülkeye,dağlara, uzaklara...

Hayatından memnun olan yok. Kiminle konuşsam aynı şey...
Her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.

öyle ''yanına almak istediği üç şey'' falan yok.

Bir kendisi.

Bu yeter zaten.
Her şeyi, herkesi götürdün demektir.
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.

Hadi kendimize razıyız diyelim,
öteki de olmuyor,
hani her şeyi yüzüstü bırakmak göze alınamıyor.

Böyle gidiyor iste.
Bir yanimiz ''kalk gidelim'',
öbür yanımız "otur'' diyor.
''Otur'' diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira.
Is, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, güvende olma duygusu.

En kötüsü alışkanlık.
Alışkanlığın verdiği rahatlık, monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz.
Kuş olup uçmak isterken ağaç olup kök salıyoruz.
Evlenmeler...
Bir çocuk daha doğurmalar...
Borçlara girmeler...

Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.
Misal, ben...
Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum. Değil bu şehirden gitmek,
iki sokak öteye taşınamıyorum. Alıp götürsem gelmez ki...
Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında.
Herkes onu, o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?

''Sırtında yumurta küfesi olmak'' diye bir deyim vardir;
evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin.
Kendi imalatımız küfeler.
Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada. ölüm var zira.
ölüme inat tutunmak lazım. İnadina kök salmak lazım.
Bariufak kaçışlar yapabilsek.

Var tabii yapanlar. Ama az.
Sadece kaymak tabakası.
Hepimiz kaçabilsek...
Bütçe, zaman, keyif...
Denk olsa. Gün içinde mesela...
Küçücük gitmeler yapabilsek.
Ne mümkün.
Sabah 09.00, aksam 18.00.
Sonra baska mecburiyetler.
Sıkışıp kaldık.

Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli bu kadar ağır olmamalı.
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı bir ömür yani.
Ne saçma.
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba.

Ben her bahar áşık olmam ama her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadi hiç.

Ama olsun... İstemek de güzel.

CAN YüCEL (zehni 27.05.04)

Monday, 1. March 2004

Fotograf

Durakta üç kisi
Adam kadin ve çocuk

Adamin elleri ceplerinde
Kadin çocugun elini tutmus

Adam hüzünlü
Hüzünlü sarkilar gibi hüzünlü

Kadin güzel
Güzel anilar gibi güzel

Çocuk
Güzel anilar gibi hüzünlü
Hüzünlü sarkilar gibi güzel


Cemal Süreya


(atif 01.03.04)

Ara

 

Vesaire

Ç ç Ğ ğ İ ı Ö ö Ş ş Ü ü

»» Türk Harfleri Çevirmeni

»» Bize Ulaşın
»» RSS:Başlıklar

Arşiv

May 2025
Sun
Mon
Tue
Wed
Thu
Fri
Sat
 
 
 
 
 1 
 2 
 3 
 4 
 5 
 6 
 7 
 8 
 9 
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
 
 
 

Sıcağı sıcağına

https://static.twoday.net/ yilmaz/images/DX07N_4UMAAC zhh.jpg
https://static.twoday.net/ yilmaz/images/DX07N_4UMAAC zhh.jpg
zehni - 9. Mar, 17:18
von Blogger zu Blogger
Würdest Du mir ein Interview geben? Ich schreibe unter...
ChristopherAG - 5. May, 01:06
Su akıyor ve ben gidiyorum...
Sonra fark ettim ki Su akıyor rüzgar esiyor Yağmur...
zehni - 15. Apr, 13:42
Sana..
Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmuş sana Mey süzülmüş...
zehni - 15. Apr, 13:32
Görenlere Aşk ola
Asik olan ummana düser vay vay vay Hayvan gelir insan...
zehni - 25. Dec, 16:15
İnek nasıl kaşınır?..
İNEĞİN köydeki Atatürk büstüne sürünmesi ve büstü devirip...
zehni - 26. May, 20:22
Takvimlerden haberin...
GECELER DÜŞMAN Söz - Beste : Adnan Ergil Takvimlerden...
zehni - 26. May, 20:19
DİNİ YİRMİ KURUŞA SATMAYANLAR
Londra'daki caminin yeni imamı şehre gitmek için hep...
zehni - 10. Apr, 12:48
UPANİŞADLAR
İnsanlığın en eski felsefe eserleri. 4000 yıl önce,...
zehni - 17. Mar, 18:20
YEM BORUSU
Görmüyoruz sanmayın içyüzünü işlerin, O doğru duruşların...
zehni - 14. Mar, 13:02

Users Status

You are not logged in.

Durum

Online for 7507 days
Last update: 15. Jul, 02:03

turkey




Get Firefox!
Get Thunderbird!

CiDDi CiDDi
FUCKUELTE HAYVANI
gayriciddi
KOESHEM
OKUMUSH CHOCUK
SHARKI ve SHIIR
ya$ayarak
Profil
Logout
Subscribe Weblog