Kari koca yemek yiyor... O sirada masaya yaklasan
heykel gibi güzel bir
esmer, adami selamlayip geçiyor.
Adamin karisi soruyor:
- Kim bu afet?
Adam: - Eger mutlaka bilmek istiyorsan söyleyeyim,
metresim!
Kadin: - Bir de bu kadar pervasizca söylüyorsun.
Bosaniyorum senden!
Adam: - Yani Etiler'deki apartmani, Kandilli'deki
yaliyi, Göcek'teki tekneyi ve Nice'deki villayi birakiyorsun...
Uzun bir sessizlik olur. Çift yemegini çatallarken
kadin birden sorar:
- Su arkada oturan Fuat degil mi? Yanindaki kadin kim?
Adam: - Fuat'in metresi.
Kadin: - Ay bizimki çok daha güzel!
Sürmene’nin Yukarı Ovalı köyünde, evinin önünde baltayla odun kıran Emine Abla’ya sormuşlar:
- Emine Abla; oduni bile kendun kireysun, ne işe yarar senun bu herif”
Emine Abla cevap vermiş:
- Adam deduğun silah cibidur, oyle her yerde kullanilmaz. Çok muhim işlerde devreye cirer.
zehni - 15. May, 18:48
Adamın biri doktora gitmiş: - Kendimi, demiş; çok yorgun, iyice halsiz, adeta bitkin hissediyorum.
Doktor, gerçek bir doktor olduğu için; adamı gönderdiği yerlerden yüzde 30 komisyon alacağı testler yaptırmaya zorlamamış. Kendisi muayene etmiş baştan aşağı ve:
- Sağlığınız mükemmel, demiş; acaba yorgunluğunuz cinsel hayatınızdan ötürü mü, evli misiniz?
- Evet evliyim...
- Cinsel ilişkileriniz ne durumda?
- Eh işte, günde 2-3 defa...
- Doğrusu bravo, çok coşkulusunuz anlaşılan.
* * *
Halsizlikten ve bitkinlikten yakınan adam:
- Bir de, demiş; eski bir sevgilim vardı, yaşlandı. Bizim evin karşısındaki bodrum katında oturuyor. Bakkala gitmek için dışarı çıktığımda, ona da uğruyorum; yatakta eski günleri yeniden değerlendiriyoruz.
Doktor ağzı açık dinliyormuş.
* * *
Adam:
- Bakkaldan dönerken de, demiş; yan tarafta çok taze bir sarışın oturuyor, ona uğruyorum. Alelacele hemen yatağa giriyoruz.
* * *
Doktor:
- Eeee, diyormuş?
Ve adam anlatıyormuş:
- Eve de genç bir yardımcı aldık, bir içim su. Karım, öğle uykusuna yattığında, onun küçük odasında hayatın tadını çıkarıyoruz.
* * *
Doktor sormuş:
- Hepsi bir günde mi oluyor bütün bunların?
- Genellikle...
- Peki niye bana geldiniz; yorgunum, halsizim, bitkinim, diye?
- Bir de benim mastürbasyon alışkanlığım var; belki ona bir çare bulursunuz diye düşündüm.
* * *
Doktor, şöyle biraz düşünmüş:
- Reçete yazmıyorum, demiş; mastürbasyon alışkanlığınız da olduğuna göre, seçimlerde aday adayı olun. Kazara bir de kazanırsanız; sizin gibi birini bekliyor milletin anası, güçlenir, çok rahatlarsınız.
* * *
Nasreddin Hoca'ya sormuşlar:
- Hoca; vatanı, milleti, devleti en çok kimin sevdiği, en kolay nasıl anlaşılabilir?
Nasreddin Hoca, gülümsemiş sakalını sıvazlayarak:
- Kimlerin silahının en büyük olduğuna bakarak, demiş.
* * *
Genç bir yengeç, âşık olmuş bir sardalya balığına. Ama sardalya balığı, iyi bir aileden gelme bir sardalya imiş. Ve nefret edermiş çarpık çarpık yürüyenlerden.
Zavallı yengeç uğraşa savaşa, bir akşam düzgün bir yürüyüşle gelmiş sardalyaya:
- Bak, demiş; nasıl düzgün yürüyorum. Bu, sana olan aşkımın en büyük kanıtı değil mi?
* * *
Sardalya balığı çok duygulanmış ve muhteşem bir aşk gecesi yaşamışlar yengeçle.
Ertesi sabah yengeç, yine yan yan yürüyerek uzaklaşmış sardalyadan.
Sardalya, kandırıldığını sanarak öylesine öfkelenmiş ki, bağıra bağıra:
- Yine yan yan yürümeye başladın, demiş; artık vaz mı geçtin beni sevmekten aşağılık yengeç?
Zavallı yengeç, utanarak dönmüş sardalya balığına ve kırık bir sesle:
- Seni çok, pek çok seviyorum ama, demiş; her zaman da zurna gibi sarhoş olamıyorum ki. Bazen ayılmak ve yine yan yan yürümek zorunda kalıyorum.
* * *
Politikacılar da, seçim kampanyalarında, 3 şişe rakıyı birden bitirmişçesine, fitil gibi olur ve düzgün yürüyen bir yengece benzerler.
Seçimleri hangisi kazanırsa da, hemen ayılır ve yine sürdürür çarpık çurpuk yürümesini.
* * *
Salah Birsel'den bir şiirle bitirelim yazıyı:
Hacivat'ın karısı
Hacivat'ın karısı
İncecikten yeldirmeli
Göz kaş oynatmalı
Gerdan kırmalı
Belden sarmalı
Gülmeli güldürmeli
Rakı süzmeli
Âşık üzmeli
Şiir düzmeli
Hacivat'ın karısı
Beyoğlu'nda gezmeli
c.altan@prizma.net.tr
zehni - 13. May, 11:15
"En modern saat mi? Ne farkı var bu saatin?"
"Benimle beyin dalgalarını kullanarak iletişim kurabiliyor."
"Şimdi ne diyor?"
"Sizin iç çamaşırı giymediğinizi söylüyor."
Kadın kıkırdayarak "Öyleyse saat arızalı olmalı. Çünkü benim iç çamaşırım var..."
Adam güler..
"Benim saatim bir saat ileri.."
zehni - 16. Jan, 12:55
BABA: Matematikten kaç aldın?
OĞUL: Fenerbahçenin son on senedeki şampiyonluk sayısını aldım baba!
BABA: Ne 1 mi aldın? oglum hani sen sınıfın en akıllısıydın?
OĞUL: Baba sen demezmiydin şampiyon olmasak bile en büyük biziz diye! Belki matematikten 1 aldım ama yine de en akıllı benim
BABA:...
BABA: komsunun oglu kaç almış?
OĞUL: Galatasarayın son beş yıldaki şampiyonluk sayısı kadar.
BABA: Elin oglu yüksek not alıyor sen kırık not getiriyorsun. Rezil ettin beni!
OĞUL: Baba ben Galatasaraylı arkadaşlar tüm kupalar bizim oluyor en başarılı biziz diye benle dalga geçiyorlar, bana feneri tutturmakla rezil ettin beni dediğim zaman boşver yine de en büyük biziz demiyor muydun? Aynı hesap bana ne başkasının yaptığından en akıllı benim.
BABA:...
BABA: Öbür komşunun oğlu elinde bir belge ile geliyordu. Ne almış acaba?
OĞUL: Ali mi? O da takdir almış. Ama baba herifler hep kopya çektiler, soru kağıtlarını değiştirdiler. Anlayacağın olayda hile var
BABA: Sus be! Hem bir şey beceremiyor hem de başarılı insanlara çamur atıyorsun.
OĞUL: Haydaa! Yahu Baba sen değil miydin Galatasaray kupa biz de nal topluyoruz dediğim zaman Galatasaray şike yapıyor, hileyle kazanıyor diyen. Bu da aynı hesap değil mi baba?
BABA:...
BABA: Artık önümüzdeki dönem iyi olur karnen inşallah
OĞUL: Hayatta olmaz baba. Bu hocayla bu müdürle sitttigin sene bu okul bitmez.
BABA: Ne alakası var oğlum bitiren nasıl bitiriyor? Sınav kağıdına bir şey yazıyorsun da hocaların mı siliyor? Sen boş ver hocayı müdürü kendin çalış, dolu kagıt ver sınıfını geçersin. Hem madem okuldaki hocaların kötü dershane sınavında da sonuncu oldun buna ne diyeceksin? Oradaki hocalar ne seni tanır ne beni?
OĞUL: İyi de Baba ben sana Baba madem fedarasyon ve hakemler bu kadar kötü Galatasaray nasıl şampiyon oluyor? Biz sanki ceza sahasına girip gol atabiliyoruz da hakemler mi saymıyor? Biz boşverelim hakemleri kendi oyunumuzu oynayalım. Hem madem Türkiyedeki hakemler kötü avrupada da macar üçüncüsüne gol atamadan elendik buna ne diyeceksin? Oradaki hakemler ne Galatasarayı tanır ne feneri dediğim zaman olsun oğlum yine de en büyük biziz demez miydin. Bu da aynı hesap iste. Ne olursa olsun en akıllı benim.
BABA:...
Not: bu yazı 2002 yılında yazılmıştır.
zehni - 9. Dec, 16:10
Cenaze töreninde güllerden dev
bir kalp,kalbin ortasina tabutunu yerlestirmisler...
Herkes doktorla ilgili anilarini anlatmis,ona son
vazifelerini yapmislar,tabut kapanmis,güllerden kalp seklinde bir çelengi
üzerine koymuslar ve defnetmisler...
Bu hüzünlü tablo yasanirken kenarda kikir kikir gülen
adama sormuslar, gülme nedenini...Sormayin demis...
Ben jinekologum kendi cenaze törenimi düsünüyorum
da....!
zehni - 5. Dec, 09:35
Kadın :
Merhaba Kadir bey, ben Mehtap. Avukatım.
Size sorum şu: Erkekler çapkınlıktan neden vazgeçmiyor?
Kadir Çöpdemir :
Şimdi Mehtap Hanım, hadiseye şu açıdan bakalım, diyelim ki biz çapkınlıktan vazgeçtik, her birimiz birer tane kadına adapte olduk, ne olacak o vakit? Ne süslenmenize gerek kalacak, ne şık giyinmenize, ne hamarat olmanıza? Çünkü bizi kendinize bağlamak için bi çabaya gerek kalmayacak. Kozmetik sanayi çökecek, tekstil ve moda sektörü bitecek, otomobil satışları duracak, işsizlik artacak, global kriz çıkacak.. Gördüğünüz gibi hadisenin açılımları global krize kadar varıyor. Böyle de bilimsel çözümleme yapan bir insanım.
Ama isterseniz konuyu baş başa bi yemek yerken de konuşabiliriz.
O zaman detay da veririm hadise hakkında?
zehni - 17. Nov, 14:32
-Dünyada ne olmak en güzel şeydir?
-Tava!.
-Nedeni?
-İçinde sürekli yiyecek bir şeyler var, yani karnın hep tok.. Altın sürekli sıcak.. Sapın da sürekli bir kadının elinde!..
zehni - 3. Nov, 14:48