FUCKUELTE HAYVANI
"göğe benzemeyi dene,
gök gibi doğal, gök gibi şaşırtıcı."
S.Kudret Aksal
prometheus - 15. Feb, 21:24
ispanyolca-Latince karışımı bir kelimeden gelir
ve anlamı da "kral'ın müziği"dir.
Tek bir müzik içinde üç şey birden alıyorsunuz.
Hüzünlü bir sound içinde iyi titreşimleri olan neşeli bir ritm... işte bu "kökler müziği"dir.
(Bob Marley'i unutma)
prometheus - 3. Feb, 18:51
uyu, aldırmadan kanlı sahnelere
Ve dünyanın yangınla kuşatılmış olmasına
ineklerin memeleri dopdolu sütle
Ve tükenmez öküz eti nasıl olsa
bir gün boynu da kesilse son öküzün
son tahıl koparılıp alınsa da bir kayadan
sen, alışkanlıklarının sadık kölesi
konserve imal edersin yıldızlardan
Mayakovski, vladimir
prometheus - 2. Feb, 17:40
İnsanlar iktidara bağımlı değil.
Fakat birbirlerine kardeş olarak bağlı olmalıdırlar.
iktidar olmadan : ANARKE
( godwin-stirner-proudhon-bakunin ve tolstoy )
prometheus - 30. Jan, 19:01
İnsan ne zaman insandir ?
En güçsüz yanlarını gizleyemediğinde.
İki insan arasında diyalog ne zaman kurulur?
Bir insan en güçsüz yanlarını sergileyip,
öteki de onu anladığında.
Bir insan ne zaman sevmeye başlar?
Karşısındakide onu sevmeye başlayınca.
sevgi ne zaman biter?
Hiç bir zaman.
Peki insan ne zaman biter?
Artık sevmediğinde.
prometheus - 27. Jan, 19:39
BEN İ N S A N I M,
İNSANA ÖZGÜ OLAN
HİÇBİR ŞEY
BANA YABANCI DEĞİL.
TERENTİUS (İ.Ö. 195? ~159)
prometheus - 27. Jan, 19:14
'Kadınlar müstesna olmak üzere. yiyecek, giyecek, hayvanlar ve toprak gibi şeylerin hepsinin toplumun ortak malı olduğu"nu savunan şeyh bedrettin yaşadığı dönemin bilim ve kültür merkezleri olan Bursa, konya, kudüs ve kahire'de öğrenim görmüştür. Mısır'da Memlük sultanı Melik Zahir Berkuk tarafından davet edildiği bilimsel bir toplantıda Hüseyn-i
Ahlati ile tanışmış, daha sonra ondan tasavvuf dersleri
almıştır. İran'dan döndükten sonra ahlat-i bedrettine hilafet verip yerine şeyh tayin etmiştir.
Ahlatinin 1397'de ölümü üzerine, Mısır'daki tekkesinde bedrettin 6 ay şeyhlik yapmıştır, fakat müridlerinin çekememezliği yüzünden şeyhliği terk edip Mısır'dan ayrılmıştır.
Şeyh bedrettin'in bilinen ve bugüne kadar korunmuş olan önemli felsefi eseri, 1407 yılında yazılmış olan "varidat"tır. kelime anlamı "Tanrısal esinler" olan varidat'ta bedrettin bir tasavvuf eri bir yol gösterici olarak karşımıza çıkar.
Bedrettine göre tanrı vardır, yaratıcıdır, önüne ön, sonuna son yoktur. insan tanrıya en yakın olan varlıktır, tanrısal özlerle donatılmıştır. Tanrı insanın özündedir, evrende görünüş alanına çıkmıştır, bu nedenle varlık tanrıdır, tanrı varlıktır. Gerçek "birlik"tir, ayrılık görünüştedir.
Yine bedrettine göre ölümden sonra dirilme yoktur. ölüm değişmedir, dönüşme değil. Doğuş bir başlangıç, ölüm ise sona eriştir. Tüm bu özellikleri ve düşünceleri yüzünden osmanlı döneminde görüşleri yasaklanan, yapıtı varidat toplanarak yakılan bedrettin, kendinden sonra gelenler üzerinde etkili olmuş, adına "Simaviye" denen bir tarikat kurulmuştur.
1420'de serez'de (yunanistan'ın edirne sınırına yakın bir yer) idam edildi.
Nazım Hikmet'in Şeyh Bedreddin
Destanı'ndaki son şiiri :
...
Yağmur çiseliyor,
korkarak
yavaş sesle
bir ihanet konuşması gibi.
Yağmur çiseliyor,
beyaz ve çıplak mürted ayaklarının
ıslak ve karanlık toprağın üstünde koşması gibi
Yağmur çiseliyor,
Serezin esnaf çarşısında,
bir bakırcı dükkanının karşısında
Bedreddinim bir ağaca asılı
Yağmur çiseliyor.
Gecenin geç ve yıldızsız bir saatidir.
Ve yağmurda ıslanan
yapraksız bir dalda sallanan şeyhimin
çırılçıplak etidir.
Yağmur çiseliyor.
Serez çarşısı dilsiz,
Serez çarşısı kör.
Havada konuşmamanın, görmemenin kahrolası hüznü.
Ve Serez çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü.
Yağmur çiseliyor.
...
atif - 19. Jan, 20:22
"ben, olanların en fuzuli yanıtı olarak verildim bütün sorulara,,, önemsemediniz."
(periler ölürken özür diler - k.isk...)
atif - 13. Jan, 20:02
Yavaşoğulları ve arkadaşları türkiyede harbi rock'un varlığını kanıtlıyor her konserinde............
Solist uzaktan Dire Straits'in şarkıcısı Mark Knopfler'a benziyor alnındaki bandanayla, sesi sanki biraz Bruce Springsteen, güfteleri ayrıca okusanız yazan John Lennon.
Garip ama bizde benzetmeler hep yabancıdan yerliye doğru.
Oysa ki BULUTSUZLUK ÖZLEMİ o kadar türkiye ki...
Cezaevinde bayram görüşmesi Batı'da hangi rockçunun şarkı sözü olabilir ?
Saat 21 sularında açık hava tiyatrosunun önünde gençler vardı. Birbirlerinden borç istiyorlardı. içeri bedava girmenin yollarını arıyorlardı. Giysileri temiz ve gösterişsizdi. öyle Guns and Roses (Tapancamun sapini gülle donatacağum grubu) seyircisi gibi altın kolyeli, boss markalı giysileri yoktu.
Bira ya da cola degil ayran ya da su içiyorIardı. İtiş kakiş olmadı. İzleyiciler gerçekten muhteşemdi. Zaten bütün şarkıları birlikte söylediler. Kafa sallamalar, alkışlar tempo tutmalar bir de orta parmak ve işaret parmağı ile zafer simgeleri yükseliyordu.
İzleyicinin en çok tepki gösterdiği (alkişlayarak, bağırarak ya da yuhalayarak) temalar 90'ların türkiyesini yansıtıyordu: Alkışlar İsmail beşikçi'ye, yuhalar 12 eylül'e
"Sözlerimi geri alamam" neredeyse bir marş gibiydi:
"Sözlerimi geri alamam/ çaldığımı baştan çalamam/ bir daha geri dönemem".
Eskiden solculuk, sendikacılık yapıp da bugün "ay ne o öyle habire iskence haberleri yayınlayıp insanların moralini bozuyorsunuz" diyen rötarlı yeni sağcılarımıza bir çağrı gibiydi.
Bulutsuzluk özlemi, ptt'nin karşısını, sevişmeyi tepişmeyi, lagada lugadayı, Dev-Sol'cu gençlerin yargısız infazlarını, tepedeki çimenliği, kısacası herşeyi, hepsini rockça anlatiyordu. çıkışta da kimse binmiyordu taksiye filan Belediye otobüsleri doluyordu.
İzleyiciler Genç, isyancı ve şehirliydiler.
atif - 7. Jan, 22:28
ruben dario'nun.. modernizmin'den
andre breton'un.. sürrealizmin'den
marx'ın.. maddeciliğin'den geçen anıtsal
bir bütünlük.... PABLO N E R U D A
atif - 30. Dec, 22:24