B E D R E T T İ N (1358 simavna doğumlu)
'Kadınlar müstesna olmak üzere. yiyecek, giyecek, hayvanlar ve toprak gibi şeylerin hepsinin toplumun ortak malı olduğu"nu savunan şeyh bedrettin yaşadığı dönemin bilim ve kültür merkezleri olan Bursa, konya, kudüs ve kahire'de öğrenim görmüştür. Mısır'da Memlük sultanı Melik Zahir Berkuk tarafından davet edildiği bilimsel bir toplantıda Hüseyn-i
Ahlati ile tanışmış, daha sonra ondan tasavvuf dersleri
almıştır. İran'dan döndükten sonra ahlat-i bedrettine hilafet verip yerine şeyh tayin etmiştir.
Ahlatinin 1397'de ölümü üzerine, Mısır'daki tekkesinde bedrettin 6 ay şeyhlik yapmıştır, fakat müridlerinin çekememezliği yüzünden şeyhliği terk edip Mısır'dan ayrılmıştır.
Şeyh bedrettin'in bilinen ve bugüne kadar korunmuş olan önemli felsefi eseri, 1407 yılında yazılmış olan "varidat"tır. kelime anlamı "Tanrısal esinler" olan varidat'ta bedrettin bir tasavvuf eri bir yol gösterici olarak karşımıza çıkar.
Bedrettine göre tanrı vardır, yaratıcıdır, önüne ön, sonuna son yoktur. insan tanrıya en yakın olan varlıktır, tanrısal özlerle donatılmıştır. Tanrı insanın özündedir, evrende görünüş alanına çıkmıştır, bu nedenle varlık tanrıdır, tanrı varlıktır. Gerçek "birlik"tir, ayrılık görünüştedir.
Yine bedrettine göre ölümden sonra dirilme yoktur. ölüm değişmedir, dönüşme değil. Doğuş bir başlangıç, ölüm ise sona eriştir. Tüm bu özellikleri ve düşünceleri yüzünden osmanlı döneminde görüşleri yasaklanan, yapıtı varidat toplanarak yakılan bedrettin, kendinden sonra gelenler üzerinde etkili olmuş, adına "Simaviye" denen bir tarikat kurulmuştur.
1420'de serez'de (yunanistan'ın edirne sınırına yakın bir yer) idam edildi.
Nazım Hikmet'in Şeyh Bedreddin
Destanı'ndaki son şiiri :
...
Yağmur çiseliyor,
korkarak
yavaş sesle
bir ihanet konuşması gibi.
Yağmur çiseliyor,
beyaz ve çıplak mürted ayaklarının
ıslak ve karanlık toprağın üstünde koşması gibi
Yağmur çiseliyor,
Serezin esnaf çarşısında,
bir bakırcı dükkanının karşısında
Bedreddinim bir ağaca asılı
Yağmur çiseliyor.
Gecenin geç ve yıldızsız bir saatidir.
Ve yağmurda ıslanan
yapraksız bir dalda sallanan şeyhimin
çırılçıplak etidir.
Yağmur çiseliyor.
Serez çarşısı dilsiz,
Serez çarşısı kör.
Havada konuşmamanın, görmemenin kahrolası hüznü.
Ve Serez çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü.
Yağmur çiseliyor.
...
atif - 19. Jan, 20:22
Trackback URL:
https://yilmaz.twoday.net/stories/479824/modTrackback