Mehmet ile Handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar.
Bir gün Handan ve Mehmet, Mehmetin annesini yemeğe davet ederler,
Mehmetin annesi akşam yemeği süresince Handanı uzun uzun süzer ve aslında Handanın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup, olmadığını merak eder. Aklını okumuşcasına Mehmet annesine der ki:
Ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok.
Akşam yemeğinden sonra Mehmetin annesi evine döner.
Aradan bir iki gün sonra Handan der ki:
Mehmet, annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum.
Mehmet yanıtlar:
Annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir mektup yazayım. Oturur ve yazar:
Anneciğim, Gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da demiyorum.
Fakat konu şu ki: Sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp.
Sevgiler oğlun Mehmet.
Bir hafta sonra Mehmetin annesinden mektup gelir:
Sevgili oğlum:
Handanla yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum.
Fakat konu şu ki: Handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu.
Sevgiler annen.
(zehni 31.12.04)
yilmaz - 2. Jan, 18:44
iyi geceler öpücüğünü uzun tutmaktır.
Beklentidir.
Aşk;
delicesine flört ederken, yanındakinin
hiçbir şey yapmama hakkını teslim etmektir.
Saygıdır.
Aşk;
zaaflarınızın olduğnu ortaya çıkarır.
Kabullenmektir.
Aşk;
"Şimdi zamanı değil" diye beklemeyi bilmektir.
Sabırdır.
Aşk;
saçlarda başlayıp, topuklarda biten bir gezintidir.
Keşiftir.
zehni - 2. Jan, 14:11
Kedilerden biri:
- Hamileyim, diyor, harika güzel yavrularım olacak; birkaçı samur, birkaçı siyahlı beyazlı; babaları çok yakışıklıydı çünkü...
İkinci kedi:
- Ben de hamileyim, diyor; benim yavrularım da, kimi bembeyaz, kimi tekir, kimi üç renkli bir dişi olarak doğacak; benimkilerin de babaları çok hoş, çok göz alıcıydı...
Sesi sedası çıkmayan üçüncü kediye soruyorlar:
- Sen hamile değil misin?
Üçüncü kedi, pısırık bir sesle:
- Ben de, hamileyim, diyor...
- Doğacak yavruların hakkında bir fikrin yok mu; babaları nasıldı?
Pısırık sesli kedi:
- Hiçbir fikrim yok, diyor; ben o sırada eğilmiş çöp tenekesini karıştırıyordum...
Kedilerin hangi ülkeleri simgelediğini değerlendirme, demokratik özgürlükler sayesinde sizlere kalmış...
***
AB üyeliğiyle ilgili müzakereler hakkında bir yığın fıkra anlatılmakta...
Başbakan Tayyip Bey, iç politikada kolay açıklayamayacağı bazı önerilerin tekrarlanıp durmasına kızmış ve bağırmış:
- Ben sağırım, hiç konuşup durmayın, anlamıyorum...
Ve bir yanıt gelmiş hemen AB sözcülerinden:
- Biz de zaten konuşmuyoruz ki, ağzımızın oynamasına bakma sen; sakız çiğniyoruz...
zehni - 2. Jan, 13:33