HER SECIM BIR KAYBEDISTIR.
Her seçim bir kaybedistir. Her tercih bir vazgeçistir çünkü...
Sabah ise gitmekle, yatakta nefis bir miskinlik firsatindan vazgeçmis olursunuz. Kalkar kalkmaz hayat bin bir seçenegi dayar burnunuzun ucuna...
'Ne giysem' telasindan, ögle yemeginde 'Ne alirdiniz? ' diye basucunuzda biten garsona, 'hangi kanaldaki filmi izlesem' kararsizligindan, 'bize oy verin' diye bagrisan partilere kadar her sey, herkes, her an sizi israrla bir tercihe zorlar.
Yastiginiza teslim olmussaniz, belki disarida isil isil bir günden vazgeçmis olursunuz.
Bahar esintileri tasiyan bir elbise belki o gün yasaminizi isildatabilecekken, agirbasli bir sadelige karar vermekle muhtemel bir tanisikligi tepersiniz. Belki yemediginiz musakka, ismarladiginiz Izmir köfteden daha lezzetlidir. Ya da öbür kanaldaki film, o anki ruh halinize daha uygundur. Ama yasam, vazgeçtiginiz seye iliskin ipucu vermez. Geri
dönüp, o günü gökkusagi desenli bir elbiseyle yeniden yasama sansiniz yoktur. Bu seçim oyununda vazgeçtiginiz sey, seçtiginizden daha degerliyse pismanlik kaçinilmazdir. Ama neyin degerli oldugunun karari da yine size aittir.
Ve vazgeçtiginiz sey bazen bir saray, bazen söhret sahnesinin pariltili neonlari da olsa, çogu zaman gözünüz hiç arkada kalmaz. Çünkü duvarlarina sevdiginizin kokusu sinmis bir ev ya da sevdiginiz kadinla paylasamadiginiz
bir saray sizin borsada kolay feda edilebilir degerlerdendir. Hayata bir baska gözle bakmayi ögrendiyseniz, bu seçimde kazandiklarini sananlara yalnizca aciyarak gülümsersiniz. Her seyin siradanlastigi bir dünyada bazen
kaybetmek en dogru seçimdir.
Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçistir.
CAN DÜNDAR
Sabah ise gitmekle, yatakta nefis bir miskinlik firsatindan vazgeçmis olursunuz. Kalkar kalkmaz hayat bin bir seçenegi dayar burnunuzun ucuna...
'Ne giysem' telasindan, ögle yemeginde 'Ne alirdiniz? ' diye basucunuzda biten garsona, 'hangi kanaldaki filmi izlesem' kararsizligindan, 'bize oy verin' diye bagrisan partilere kadar her sey, herkes, her an sizi israrla bir tercihe zorlar.
Yastiginiza teslim olmussaniz, belki disarida isil isil bir günden vazgeçmis olursunuz.
Bahar esintileri tasiyan bir elbise belki o gün yasaminizi isildatabilecekken, agirbasli bir sadelige karar vermekle muhtemel bir tanisikligi tepersiniz. Belki yemediginiz musakka, ismarladiginiz Izmir köfteden daha lezzetlidir. Ya da öbür kanaldaki film, o anki ruh halinize daha uygundur. Ama yasam, vazgeçtiginiz seye iliskin ipucu vermez. Geri
dönüp, o günü gökkusagi desenli bir elbiseyle yeniden yasama sansiniz yoktur. Bu seçim oyununda vazgeçtiginiz sey, seçtiginizden daha degerliyse pismanlik kaçinilmazdir. Ama neyin degerli oldugunun karari da yine size aittir.
Ve vazgeçtiginiz sey bazen bir saray, bazen söhret sahnesinin pariltili neonlari da olsa, çogu zaman gözünüz hiç arkada kalmaz. Çünkü duvarlarina sevdiginizin kokusu sinmis bir ev ya da sevdiginiz kadinla paylasamadiginiz
bir saray sizin borsada kolay feda edilebilir degerlerdendir. Hayata bir baska gözle bakmayi ögrendiyseniz, bu seçimde kazandiklarini sananlara yalnizca aciyarak gülümsersiniz. Her seyin siradanlastigi bir dünyada bazen
kaybetmek en dogru seçimdir.
Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçistir.
CAN DÜNDAR
sukran - 30. May, 23:58