Sessiz
İlk dokunusta onun tadını aramıstım. Çok gülmüştüm, çok biliyordum. Sanki dogdugum andan beri... Sonrasında her birine birkaç kahkaha hediye ettim. Yanımdakileri tedirgin eden ya da güldüren kahkahalar. Kendi halime gülüyordum oysa. Her defasında yanılışıma, bulanıklaşan yansımama.
Sonra yıllar geçti. Kahkahalar geçmedi. Belki de yaratılısım böyle diye tanrıya atmak istedim suçu, tanrıyla yattım bu hale düştüm diye savunmak istedim kendimi, olmadı. Herkesi inandırsam bile kendime, kendimi inandıramadım. Onu aradım herkeste. Aradım, aradım. Bulduklarımın karsısında suskun kaldım.
Agladım, acı oldum, gözyası oldum. Kendimden korktum.
Sen yoktun, kendime de gidemiyordum.
Başkaldıran ve boyun eğen halimle haykırdım sessizliğe:
"O kadar temizim ki ben, o kadar beyazım ki her dogan günle, tüm günahlar en güzel renklerini bana bulaştırıyorlar. Her batan günle en güzel pasaklı ben oluyorum yine boşluğa karışan!"
Sonra yıllar geçti. Kahkahalar geçmedi. Belki de yaratılısım böyle diye tanrıya atmak istedim suçu, tanrıyla yattım bu hale düştüm diye savunmak istedim kendimi, olmadı. Herkesi inandırsam bile kendime, kendimi inandıramadım. Onu aradım herkeste. Aradım, aradım. Bulduklarımın karsısında suskun kaldım.
Agladım, acı oldum, gözyası oldum. Kendimden korktum.
Sen yoktun, kendime de gidemiyordum.
Başkaldıran ve boyun eğen halimle haykırdım sessizliğe:
"O kadar temizim ki ben, o kadar beyazım ki her dogan günle, tüm günahlar en güzel renklerini bana bulaştırıyorlar. Her batan günle en güzel pasaklı ben oluyorum yine boşluğa karışan!"
narsis7ekho - 25. May, 22:41
Trackback URL:
https://yilmaz.twoday.net/stories/719403/modTrackback