pen36 header icon36

Hekimoğlu

Martin taşırmış o, üstelik de martinin aynalısı. Öyle ki kundağına bak resmini gör, ayna gibi. Bir kere yaman şeydir martin. Omuzuna astın mı dehşeti yayılır, bastın mı tetiğine düşmanı serer. Gerçi Köroğlu "Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu" demiş. Niye ? Kim icat etmiş tüfeği ? Bolu Beyi. Yeke yek Köroğlu'nun üstesinden gelemeyince, çıkıp da dağlara yaslanamayınca, işi tüfeğe dökmüş. Uzaktan, pusudan. İşte ne yapabilirse. Hoş Fatsa'nın ağaları da bundan farklı değil. Salihli'de, Bohçaarmut' ta, Çitlice' de ve öteki köylerde sarılmıştır silaha. Zulüm için, ha!. Yoksul ağzını açmasın, hakkını istemesin. Ama tüfek icat olsa da, hak haktır. Hekimoğlu, "Aynalı Martin kendi neslime yaptırdım" der. Nesli topraksız, kendi çoban, devir de eski. Öksüzün gözyaşına kim bakar? İllaki şu Hekimoğlu türküsü. Gün bugün söylenir durur, kulağına değenin yüreği gümbürder, gözleri dolar. "Hey gidi koca yiğit, hey gidi koca Hekimoğlu" diye.
Hekimoğlu'nu 'hekimoğlu' yapan ağanın gaddarlığı, kendi yiğitliği

Kim bu Hekimoğlu? Neden mi ortaya çıktı? Onu bize getiren diller farklı. Ağa kalıntılarına sorarsanız Hekimoğlu rezilin rüsvanın biridir. İffetsizin, kanun kaçağının biri. Köylüye sorarsanız iş değişir. Hekimoğlu merttir, yiğittir, fukaranın malına dokunmaz, kimsenin ırzına el sürmez, hakkı hukuku gözetir kendince. İşte böyle Hekimoğlu' nun kimliği bu dillerde şekillenir. Fatsa'nın Yassıtaş Köyü'ndendir Hekimoğlu. Balık etli, buğday tenli bir delikanlı. Sekiz on yaşlarında iken anası ölmüş, babası zaten kendi geçiminden aciz. O kendine muhtaç bir himmetdedir. Oğluna bile himmet edemez. Böyle olunca, yol ağa kapısına açılır, çoban duracak. Babasının yürek bağı incelmiştir ama çare ne ola yoksulluk bu. İşte Hekimoğlu, Hekimoğlu olmadan önce böyle bir çobandır. Onu "Hekimoğlu" yapan ağanın gaddarlığı ve bir de kendi yiğitliği olur. Bir kere ağa katı yürekli, aksi, titiz bir şey ki onu bir saniye bile boş koymaz. Tarlaya git, çift sür, darı çapala, davar güt, ağaç kes, atları yemle, yani nerede ne iş varsa koş hem de karın tokluğuna. Yıl on iki ay, gün yirmi dört saat çalış, çabala.
Toprak ister, evden kovulur
Hekimoğlu' nun içinde bir toprak özlemi "Ah be bir iki parça tarla da benim olsa, şöyle ekip dikip yetirsem ,evim barkım olsa, çoluk çocuğa karışsam, ambarım dolu olsa" yalnız kör olası toprak yok ki. Hayli hülyası kararır, okkalı bir soğukluk çöker üstüne. Böyle giderse sonu ayaz, ne evi olur ne karısı, ne ambarı. Kalkar bir gün "İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü" deyip toprağa olan hasretini ağaya çıtlatır. Kıyamet kopar. Halis Ağa'nın zaten iki yüzü dünden kara, vermez toprağı ve araları daha bir bozulur. Halis Ağa dayağı çoğaltır, sesini yükseltir, işleri artırır, dün birse bugün iki, Hekimoğlu'nun durumu daha bir zorlaşır. Yüreğindeki toprak özlemi daha da artar. Bir de Narin' in sevdası eklenir buna. Narin de Narin, güzel, sevimli, alımlı, çalımlı bir kız ki bir de alçak gönüllü. Tutar Hekimoğlu bir daha varır ağasının yanına "Ağam iki parça tarla ver bana, senin tarlan çok, malın mülkün gani ben dersen tarla takım hak getire. Sayende adam sırasına katılır çoluk çocuğa karışırım". Ağanın tepesi atar yine. "Sen kim tarla kim? Çoluk çocuk sana ne gerek, iki çıplak bir hamama yakışır" der. Ağzını açıp gözünü yumar. Çobanın sevdasına da kalayı basar. Tekme tokat kovarlar evden.
Namı dağları tutar
Hekimoğlu sabreder ilkin sonra dayanamaz "yeter artık" deyip dağların yolunu tutar. Aynalı martini ısmarlar omzuna asar, tetiğe basar. Nice zalim haksız varsa köşe bucak kaçar Hekimoğlu'ndan. Halis Ağa'nın tepesi atar. Kese kese altınlar kiralık katillerin emrine yollanır, öteden beriden adam aranır. Hekimoğlu'nun namı da dağları tutar. Çitlice'den Belalan'a, Sarıhalli'den Gürgent Yaylası'na kadar içindeki toprak hasreti Narin'in sevdasına karışır yoğrulur ve zalimlere olan kini bin beter büyür. Ama şu Narin' i ne etsin, sevdası var yüreğinde onun için konaklar yaptırsa döşetmek çoru, ağalar bir olmuş baş etmek zor, bir belalı, bir hasretli, bir tatlı dünya ki.
Kış gecesinde vururlar Hekimoğlu'nu
Ağalar küplerde de sonuç yok. Bu sefer işi Aslan Ağa'ya havale ederler. Aslan Ağa derseniz eli uzun Zaptiye katında hatırlı, bir dediği iki olmuyor, "Ne yapıp yap Hekimoğlu' nun işini bitir" derler. "Paraysa para, adamsa adam, malsa mal". Aslan Ağa'nın güveni ise Zaptiye' de. Kendi önde zaptiyeler arkada düşerler dağlara, şura senin bura benim deyip gezerler, ama boş. Köylerden adam tutarlar parayla. Ne zaman ki Hekimoğlu geçer oradan, haber uçar zaptiyeye. "Şu gün şu saatte, yanında iki atlıyla geçti buradan". Zaptiyeler at kovar, haberin geldiği köye. Bir yandan Ünye tarafı tutulur, bir yandan Ordu. Bir kış gecesinde sararlar Hekimoğlu'nu. Sararlar ya Hekimoğlu vuruşa vuruşa yarar çemberi, ama yine de kurtulamaz. Ünye sırtında yeniden kıstırılır, vuruşur. Aynalı martini bir yana, kendi bir yana düşer kavga sonunda. Atın terkisine bağlayıp getirirler ölüsünü.

...




Hekimoğlu derler benim aslıma
Aynalı martin yaptırdım da Narinim kendi neslime
Hekimoğlu derler ufak bir uşak
Bir omuzdan bir omuza Narinim on arma fişek
Konaklar yaptırdım mermer direkli
Hekimoğlu dediğin de Narinim aslan yürekli
Konaklar yaptırdım döşeyemedim
Ünye Fatsa bir oldu da Narinim baş edemedim
Ünye Fatsa arası ordu da kuruldu
Hekimoğlu dediğin Narinim o da vuruldu

Trackback URL:
https://yilmaz.twoday.net/stories/471902/modTrackback

Ara

 

Vesaire

Ç ç Ğ ğ İ ı Ö ö Ş ş Ü ü

»» Türk Harfleri Çevirmeni

»» Bize Ulaşın
»» RSS:Başlıklar

Arşiv

January 2005
Sun
Mon
Tue
Wed
Thu
Fri
Sat
 
 
 
 
 
 
 5 
 6 
 
 
 
 
 
 

Sıcağı sıcağına

https://static.twoday.net/ yilmaz/images/DX07N_4UMAAC zhh.jpg
https://static.twoday.net/ yilmaz/images/DX07N_4UMAAC zhh.jpg
zehni - 9. Mar, 17:18
von Blogger zu Blogger
Würdest Du mir ein Interview geben? Ich schreibe unter...
ChristopherAG - 5. May, 01:06
Su akıyor ve ben gidiyorum...
Sonra fark ettim ki Su akıyor rüzgar esiyor Yağmur...
zehni - 15. Apr, 13:42
Sana..
Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmuş sana Mey süzülmüş...
zehni - 15. Apr, 13:32
Görenlere Aşk ola
Asik olan ummana düser vay vay vay Hayvan gelir insan...
zehni - 25. Dec, 16:15
İnek nasıl kaşınır?..
İNEĞİN köydeki Atatürk büstüne sürünmesi ve büstü devirip...
zehni - 26. May, 20:22
Takvimlerden haberin...
GECELER DÜŞMAN Söz - Beste : Adnan Ergil Takvimlerden...
zehni - 26. May, 20:19
DİNİ YİRMİ KURUŞA SATMAYANLAR
Londra'daki caminin yeni imamı şehre gitmek için hep...
zehni - 10. Apr, 12:48
UPANİŞADLAR
İnsanlığın en eski felsefe eserleri. 4000 yıl önce,...
zehni - 17. Mar, 18:20
YEM BORUSU
Görmüyoruz sanmayın içyüzünü işlerin, O doğru duruşların...
zehni - 14. Mar, 13:02

Users Status

You are not logged in.

Durum

Online for 7159 days
Last update: 15. Jul, 02:03

turkey




Get Firefox!
Get Thunderbird!

CiDDi CiDDi
FUCKUELTE HAYVANI
gayriciddi
KOESHEM
OKUMUSH CHOCUK
SHARKI ve SHIIR
ya$ayarak
Profil
Logout
Subscribe Weblog